Hepimiz yaşamlarımıza şöyle bir geriye dönüp baktığımızda hayatlarımızdaki “ilk”leri en önce ve en çarpıcı şekilde hatırladığımızı fark ederiz çünkü her şeyin ilki insanın hayatında çok ciddi bir yere sahiptir, yani başlangıç devamın nasıl olacağını belirleyebilir çoğu zaman. Kim okulunun ilk gününü, işinin ilk gününü unutmuş olabilir ki?
Bütün başlangıçların hayatlarımızda ne kadar derin ve önemli izler bıraktığını hepimiz hissetmişizdir. Gelecek ay pek çok çocuğumuz hayatındaki en önemli “ ilki” yaşamak üzere yeni eğitim yılında okullarına gitmeye başlayacak ve hepimizin dileği bu yeni eğitim yılının çocuklarımız için güzel, başarılı ve verimli bir hayat tecrübesi olacak şekilde geçmesidir. Fakat bu “ilk eğitim” tecrübesinin arzulandığı gibi başarılı bir şekilde yaşantılanabilmesi için anne-babalarımıza pek çok sorumluluk düşmektedir. Bu dönemde çocuklarımızın başarabileceklerine inanabilmeleri için anne babalar tarafından yüreklendirilmeye ve manevi olarak desteklenmeye ihtiyaçları vardır. Bu desteği birincil ve kolay destek olarak tanımlayabiliriz . İkincil olarak ise ebeveynlerin çok ciddi birer gözlemci olup çocuklarının okuldaki duygusal, zihinsel durumlarını gözlemlemesi gerekmektedir. Çünkü bu önemli başlangıç devresinde yaşanabilecek gerek duygusal uyumsuzluk ve adaptasyon sorunları gerekse zihinsel uyumsuzluk çocuğumuzun hem eğitim yaşamını hem de kişiliğini örseleyebilir ve tamiri zor sorunlara yol açabilir.
Zihinsel uyumsuzluk konusunu şu şekilde biraz daha açabiliriz; eğitim sürecinde karşılaşılabilecek pek çok sorun olabilir .Bunların en sık görülenleri öğrenme güçlükleri ,dikkat eksikliği ve hiperaktivitedir. Bütün bu problemler dikkatli gözlemciler olan ebeveynler ya da eğitimciler tarafından gözlemlenebilir, en azından bir sorun olduğu hissedilebilir. Böyle bir durumda bir uzmana (psikolog, psikiyatrist veya rehberlik uzmanı) başvurmak ve bu sorunların kesin tespitine yönelik zeka ve kişilik testlerini yaptırmak eğer bir problem varsa önlemini doğru zamanda alabilmek adına oldukça önemlidir. Sevindiğimiz nokta şu ki bütün bu problemlerin zamanında davranılırsa çözümlerinin olmasıdır.
Anne babalara rehber olabilmesi için bu tip bozukluklardan bazılarının tanımlarını ve belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:
Öğrenme Bozukluları: Genel bir addır ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ve matematik yeteneklerin kazanılması ve kullanılmasında önemli güçlükleri içerir. Sosyal iletişim sorunları da bu belirtilere eşlik eder. Bazı çocuklarda bütün alanlarda güçlükler görülebileceği gibi bazılarında tek tek de görülebilir örneğin okuma güçlüğü (disleksi), yazma güçlüğü (disgrafi), matematik yetenek güçlüğü gibidir.
Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada güçlük
b ,d harflerini ve 6 ı ve 9 ters algılama ve ters yazma
Okurken ve yazarken kelime atlama
Yazı yazmada güçlük
Gecikmiş ve bozuk konumsa ve cümle yapısı
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu:
Dalgınlık , hayal kurma bazen aşırı hareketlilik
Tutarsızlık
Koordinasyon güçlükleri ,sakarlık
Bellek sorunları
Sosyal ilişkilerde sorunlar
Saldırgan davranışlar ve düşük benlik saygısı
Çocuğunuzda bu belirtilerin tümü ya da bir kaçı varsa çocuğunuzun eğitim yaşantısının daha sağlıklı ve kolay olabilmesi için bir uzmana başvurmanızı ve gerekli testleri yaptırmanızı öneririz.
Psikolog Arzu Tatlı